BAŞKA YERLERE GİTMEK İSTEYEN AĞAÇ

    Ormanda güzel mi güzel bir ağaç varmış. Kocaman gövdesi, yemyeşil yaprakları varmış. Tırtıllar o ağacın altındaki toprakta olgunlaşır, kelebek olup uçarlarmış. Kediler ağacın gölgesinde dinlenir, kargalar etrafında uçuşup şakalaşırmış. Köpekler buldukları yemekleri ağacın altına gömer, akşam olunca afiyetle yerlermiş. Bütün hayvanlar çok severmiş o ağacı.
    Ağaç da çok severmiş onları, ama o da hayvanlar gibi koşmak, kuşlar gibi uçmak, başka yerlere gitmek istermiş. Güneş’in doğuşunu başka yerlerden izlemek istermiş mesela. Ya da ay başka yerlerden bakınca nasıl görünüyor diye düşünürmüş hep. Başka yerlere gitse neler görecek diye merak eder dururmuş.
    Bir gün bu derdini kaplumbağaya anlatmış. Kaplumbağa ağacın haline üzülmüş ve ona yardım etmek istemiş. ‘’Bir fikrim var’’ demiş ağaca. Ağaç heyecanlanmış. ‘’Ne geldi aklına?’’ demiş. Kaplumbağa ‘’Ben yavaş hareket ederim ama kabuğum serttir. İstersen seni ite ite başka yerlere götürürüm’’ demiş. Ağaç bu teklifi heyecanla kabul etmiş ve yola çıkmışlar. Biraz biraz ilerlemişler. Ağaç ilerledikçe yeni şeyler görmüş. Mesela daha önce görmediği çiçekler ve ağaçlar görmüş. Başta çok mutluymuş. Ama çok da fazla uzağa gidememişler. Çünkü yol gitmek, ağacın düşündüğünden daha yorucuymuş. Kökleri topraktan kopmaya ve güçsüz düşmeye başlamış. Dalları (ağaç dalı) ve yaprakları da sararıp kurumaya başlamış. Ağaç ve kaplumbağa bu duruma çok üzülmüşler. Ağaç artık daha fazla gidemeyeceğini söylemiş.
    O sırada oradan geçen leylek onları görmüş, ağacın haline üzülmüş. Sonra yanlarına gidip: ‘’Ben Dünya’nın her yerini gezdim, bir sürü şey gördüm. İsterseniz gördüklerimi size güzelce anlatırım, siz de onları görmüş gibi olursunuz’’ demiş. Ağaç bu fikri çok beğenmiş. Kaplumbağa da sevinmiş, ne de olsa Leylek kadar gezip göremezmiş. Sonra Leylek anlatmaya başlamış. Gördüğü Dağları, şırıl şırıl akan nehirleri, denizleri, hatta denizde yüzen gemileri (yelkenli duruşu) , evleri (Üçgen duruşu), arabaların nasıl korna çaldığını, Çocukların nasıl oynadıklarını, annelerin bebeklerini nasıl salladığını (sallanan bebek) bile anlatmış. Ağaç ve kaplumbağa mutlu oldukça Leylek daha çok anlatmış. Leylek anlattıkça ağaç ve kaplumbağa duyduklarını hayallerinde canlandırmışlar. Oralara gidip görmeseler de, hayallerinde görmüşler hepsini.
    Ağaç artık gitmekten vazgeçmiş. Köklerini toprağa iyice yerleştirmiş. Yaprakları yeniden yemyeşil olmuş, canlanmış. Bunu gören hayvanlar çok sevinmişler. Onlar da artık gördükleri her şeyi ağaca ve birbirlerine anlatmaya karar vermişler. Bu durum bütün ormana yayılmış sonra. Ormandaki tüm hayvanlar, bütün güzellikleri paylaşmanın mutluluğuyla yaşamışlar.
    Hikayeyi yazan YOGALİNYOGA Çocuk yogası eğitmeni
    Merve Öz Ünlü