İş Birliği

    ÇOCUKYOGASI EĞİTMENLERİ İÇİN BİR YAZI
    YOGA DERSİNE GİRMEDEN ÖNCE:
    Bu seferki yazım çocuk yogası eğitimi veren arkadaşlara.
    Bayram tatilinden sonra yeni bir eğitim yılına başlıyoruz. Beni şimdiden büyük bir heyecan sardı… Yeni çocuklar, yeni dersler, yeni öğrendiklerimi uygulamaya koymak.. reklamlar da ki çocuk gibi çok çalışmam lazım çoook ama mutlulukla ve isteyerek…
    Benim çocuk yogası eğitimimi almış olan arkadaşlar bilir eğitim sonunda sertifikalarını alabilmeleri için yapmaları gereken ödevler var. Bu ödevler daha çok öğrenmelerini ve tecrübe kazanmalarını sağlamak amaçlı verilen ödevler. Geçen gün eğitmen arkadaşlardan biri ile ödevleriyle ilgili tartışırken sınıf idaresi ile ilgili olarak “Şimdi sınıf idaresi için enerji harcamak yerine, öğretmenlere o gün özel bir durum var mı diye sormayı tercih ediyorum. Bu benim sınıfta oluşabilecek bir duruma hazırlıklı gitmemi sağlıyor” dedi.

    Ben bu cümle üzerinde çok düşündüm, bazen enerjimizi gerçekten gereksiz yere harcayabiliyoruz. Okullarda eğitim veren yoga öğretmenlerinin sınıf öğretmenleriyle beraber işbirliği içinde olmaları gerektiğini bu cümleyle insan ne kadar iyi anlayabiliyor. Bizlerin 1 saatliğine ders verdiğimiz çocuklarla sınıf öğretmenleri 8 saatlerini harcıyorlar. Gün içersinde nasıl olduklarını, o gün kendilerini etkileyen bir durumun olup olmadığını en iyi bilecek kişiler onlar. Ders içinde sınıf düzeninin bozulmasına neden olacak bir durumla karşılaşmayı aza indirmek için sınıftaki çocuklarla ilgili ÖZEL BİR DURUM VAR MI? diye sorarak hazırlıklı bir şekilde sınıfa girmek sanırım herkes için yardımcı bir durum. Yoga öğretmeni dersin akışını o çocuğun ihtiyacına göre yönlendirme yapabileceği gibi kendisi de hazırlıklı bir şekilde sınıfa gireceği için durumu çok daha iyi yönetecektir. Arkadaşımızın da kendisini ifade ediş şekli şu şekilde oldu;

    Gerçekten de öğretmenlerle kurduğum ilişki daha hızlı yol almama ve çocuklarla ilişkimi çok daha sağlam temeller üzerine kurmama neden oldu. Ve hatta eğer özellikle ders çıkışı veya öncesi zamanım varsa mutlaka on beş dakikamı sınıfla geçirmeyi adet edindim. Her okulla olmuyor tabii, çıkışta koşarak gitmem gereken bir diğer ders varsa bazen bu süreyi yaşayamıyoruz ama yine de dikkat ediyorum. Sınıfa girmeden önceki sohbet hem çocuklarla, hem de öğretmenlerle, bana içeride neyle karşılaşacağıma dair ipuçları veriyor. Bende bu duruma göre dersi gerekirse tekrar biçimlendiriyorum kafamda.
    Sonuç olarak bende işe yaradı:) Dilerim diğer arkadaşlar da faydalanırlar.
    Çocuk yogası eğitiminde her zaman iş birliğinden bahsederim özellikle gençlik yogasında. İşte farklı bir biçimde yine karşımıza çıkan yoga eğitmeni-sınıf öğretmeni iş birliği… Tüm emekler çocuklar için…