Çok çok çok uzaklarda çok ama çok büyük bir kapı varmış. Çocuklar kapının ardında neler olduğunu öğrenmek için aileleriyle beraber arabayla uzun bir yolculuğa çıkmışlar. Arabanın giremeyeceği yollara sapınca çantalarını sırtlanıp yürümeye koyulmuşlar. Bazen hızlı, bazen yavaş, bazen parmak uçlarına, bazen topuklarına basarak yürümüşler. Çeşit çeşit ağaçların olduğu bir ormandan geçip, küçüklü büyüklü dağlar tepeler aşmışlar. Yol uzadıkça karınları acıkmış, çantalarından malzemeleri çıkarıp harika sandviçler hazırlayıp afiyetle yemişler. Anneler babalar sohbet ederken çocuklar çimlerin üzerinde oyunlar oynamış.
Fış fış kayıkçı en sevdikleri oyunlardanmış. Bir martı(kuş) olup oradan oraya özgürce uçmuş, bir kartal olup gözlerini kocaman açıp kendilerine av aramışlar.
Güneş pırıl pırıl parıldarken birden koca bir bulut gelip güneşin önüne geçmiş. Sonra ılık bir rüzgâr esip ardından yağmur getirmiş. Çocuklar yüzlerini gökyüzüne çevirip yağmurun yüzlerine pıtı pıtı damlamasına izin vermişler. Rüzgâr hızlanınca bir kulübeye sığınmışlar. Kulübe sıcacıkmış. Zor durumda kalanlar için yapılan orman kulübelerinden biriymiş burası. Hepsine yetecek kadar rahat sandalye varmış. Bir süre dinlenmek ve sıcak çorba içmek için harika bir yermiş. Öyle ya doğanın ortasında mis gibi havada yürüyüş yapmak acıktırır herkesi. Çorbalarını içtikten sonra tekrar yola koyulmuşlar.
Hava yavaş yavaş kararmaya başlayıp, bir uluma sesi duyulunca çocuklar birbirlerine sıkıca sarılmış. Tepenin üzerinde ay ışığında bir kurt belirmiş. Tıpkı çizgi filmlerde olduğu gibi, kurt ay ışığında başını yukarı kaldırıp ulumuş. Çocuklar da, anneleri ve babaları da bir süre hiç kıpırdamadan öylece durmuşlar. Sonra tekrar yürümeye başlamışlar. Yürümüşler yürümüşler ve sonunda kapıyı görmüşler. Kapı tıpkı söylendiği gibi çok ama çok büyükmüş. Kapının koluna uzanmaya çalışmışlar ama uzanamamışlar. Sonra içlerinden biri kapının altında bir not bulmuş. Notta şöyle yazıyormuş: “Bu kapının ardındakini görmek için onca yol geldiğinize göre daha fazla yorulmamalısınız. Yapmanız gereken tek şey; timüs çalışması. Ha unutmadan kapı biraz gıcırdayabilir, çok sık gelen olmuyor da!”
Hep beraber timüs çalışması yapmışlar ve tıpkı notta yazıldığı gibi kapı gıcır gıcır gıcırdayarak kendiliğinden açılmış.
Onlarca meraklı göz kapının arkasında ne var diye bakmış… Ve…
Kapı açıldığında…………………………………………………………. görmüşler. (çocuklar ne gördüklerini kendileri söylesin!)
Hikaye ödev olarak FİDAN KAPLAN tarafından yazılmıştır