IN TO THE WILD (YABANA DOĞRU)

    Bir kitabı yoga felsefesi gözüyle okumak
    27 Nisan 1992
    Fairbanks'ten selamlar! Bu benden alacağın son haber, Wayne. Buraya iki gün önce ulaştım. Yukon bölgesinde otostop çekmek çok zor oldu. Ama nihayet buradayım işte.
    Bana gelen tüm mektupları gönderenine ilet lütfen, Tekrar Güney'e dönene değin uzun zaman geçebilir. Eğer bu macera ölümle sonuçlanır ve benden bir daha ses çıkmazsa, harika bir adam olduğunu bilmeni istiyorum. Artık yabana doğru yürüyorum.Alex
    Kitap yukarıdaki mektupla başlar. Yolculuğu sırasında Christopher McCandles, kimliğini yakar ve kendisini Alexander Supertramp - Alexander Süper berduş olarak tanıtır ve bu isim ile yolculuğuna devam eder. Yolculuğu boyunca birçok kişi ile tanışır ve hepsi tarafından çok sevilir; ancak yalnızlığını ve hayalini yaşamak konusunda kararlıdır. Çünkü; Hayatın tek düzeliğine, toplumun dayattıklarına karşıdır ve insanın içindeki macera tutkusunun peşinden gitmek gerektiğine inanır, ona göre insanı hayata bağlayan bu maceracı ruhtur.

    Christopher McCandles'in zorlu Alaska yolculuğu tam 4 ay sürer. Yolculuğu sırasında vahşi tabiatın ortasında terk edilmiş Fairbanks belediyesine ait çok eski bir belediye otobüsü görür ve burayı hemen evi olarak benimser. Alaska'da Chris'in en önemli besin kaynakları pirinç, yakaladığı sincaplar ve etraftaki bitkilerden topladığı yemişlerdir. Bu dönemde sadece bir tane geyik avlamayı becerebilir ve onun da etlerini iyi muhafaza edemediği için kullanamaz ve bunun vicdan azabını çeker. 4 ay geçtikten ve yeterince kilo kaybettikten sonra Chris bu macerasını noktalamaya karar verir ve dönüş yolculuğuna başlar fakat dönüşte, karların erimesi ile geçtiği nehirlerin derinleştiğini ve hızlı bir şekilde aktığını görür. Bunun üzerine tekrar otobüse geri dönerek nehir sularının çekilmesini bekler. Bu süre zarfında küçük ama çok ciddi bir hata yapar. Yanlışlıkla zehirli bir tohum yer ve tohumların toksik etkisi ile zehirlenir. Oldukça kilo verir ve yavaş yavaş ölmeye başlar. Ölmeden hemen önce günlüğüne, 30 Temmuzda şunları yazmıştır: "AŞIRI ÖLÇÜDE ZAYIF DÜŞTÜM, PAT TOHUMU YÜZÜNDEN, DAHA FAZLA DERT AÇACAK GİBİ, AÇLIK CİDDİ TEHLİKE".

    Cesedi tam 18 gün sonra 142 no'lu fairbanks otobüsünün yanından geçen iki avcı tarafından bulunur. Ölmeden önce Christopher McCandless bir kitap sayfasına; "MUTLU BİR HAYAT YAŞADIM VE BU YÜZDEN TANRI'YA MÜTEŞEKKİRİM. HOŞÇA KALIN, TANRI HEPİNİZİ KUTSASIN" ŞEKLİNDE KISA BİR VEDA YAZMIŞTIR.

    Chris'in son okuduğu kitap olan BORİS PASTERNAK'ın Doktor Jivago kitabında "Ancak etrafımızdaki insanların hayatlarına benzer ve bu hayatlarla kusursuz bir şekilde birleşen bir hayatın hakiki olduğunu, paylaşılmayan bir mutluluğun ise mutluluk sayılamayacağını anladı" cümlesinin yanındaki boşluğa "MUTLULUK ANCAK PAYLAŞILDIĞINDA GERÇEKTİR" şeklinde not alması da dikkat çekicidir.
    Ölümünden yaklaşık 10 ay sonra, babası ve annesi Chris'in “sihirli otobüs” dediği 142 no'lu fairbanks otobüsünü ziyaret eder. Oğullarının mutlu yaşayıp, mutlu öldüğüne dair şüpheleri de silinir.

    Kitabı yorumlayacak olursak; bana göre Christopher Mccandles'in Yabana, Alaska'ya, doğru yolculuğu bir inzivaydı. Kendi gerçeğini arayan bir gencin inzivasıydı. Sürekli düşünen ve sorgulayan, hayatın anlamını ve kendi gerçeğini arayan bir gencin inzivası olarak düşünüyorum. Kitabı okurken Christopher Mccandles’in Patanjali'nin 8 dallı yoga sistemine göre birçok ilkeyi temsil ettiğini düşündüm. Kitabı Patanjali'nin 8 dallı yoga sistemine göre yorumlamadan önce bu 8 daldan bahsedecek olursak;

    Patanjali’nin Yoga sutralarında yoganın 8 dalından bahsedilir. Bu Sekiz aşama; Yama, Niyama, Asana, Pranayama, Pratyahara, Dharana, Dhyana ve Samadhidir. Yoganın bu 8 öğretisi aklı ve bedeni düzenli bir şekilde arındırmak amacıyla oluşturulmuştur. Bu, insanların kendi iç dünyalarına bakmalarını sağlar .Bu 8 dalı biraz daha ayrıntılayacak olursak;

    1-YAMA (Evrensel Ahlaki Kurallar)
    a-)Ahimsa(Şiddetsizlik)
    b-)Satya (Dürüstlük)
    c-)Asteya (Çalmamak)
    d-)Brahmacharya (Ilımlılık,ölçülü olmak)
    e-)Aparigraha ( Biriktirmemek)

    2-NIYAMA (Kişisel Kurallar)
    a-)Saucha (Temizlik)
    b-)Santosha(Tatminkarlık)
    c-)Tapas (Öz Disiplin)
    d-)Svadyaya (Öz üzerinde Çalışma)
    e-)İsvaraParanidhanad Va (Teslimiyet)

    3-Asana (Yoga esnasında yapılan fiziksel hareketler)
    4-Pranayama (Nefes alma ve kontrolü)
    5-Prathayara (Duyuların control edilmesi)
    6-Dharana (Konsanstrasyon ve kendini tanıma)
    7-Dhayana (Meditasyon, adanmışlık)
    8-Samadhi (İlahi olan ile bir olma)

    Christopher’in hikayesini yamalardan Aparigrahaya göre yorumlayacak olursak; sürekli ihtiyacından fazlasına sahip olman gerektiğini öğütleyen, bireyi sürekli tüketmeye ve maddeye bağımlı hale getiren sisteme başkaldıran Christopher yoga yamalarından aparigraha’ya güzel bir örnektir. Kitapta Chriss'in yolculuğuna çıkmadan önce banka hesabındaki yirmi dört bin doların tamamını bir hayırkurumuna bağışlaması,arabası ve tüm eşyalarından kurtularak , cebinde kalan diğer banknotları da yakması, sadece ihtiyacı olanla yolculuğa çıkması (kıyafetleri, birkaç kilo pirinç).... Satya;Christopher'in dürüst ve samimi bir karakter olduğunu düşünüyorum.Öncelikle kendine yalan söylemedi, hayattan ne bekliyorsa, ne istiyorsa dürüstçe fikrini paylaştı ve bu fikrin peşinden gitti,herşeye ve herkese rağmen.Ailesinin beklentilerini yerine getirerek öncelikle kendini kandırmadı, ne düşünüyorsa ve ne istiyorsa açıkça söyledi ve kendi gerçeğinin peşine düştü.

    Ahimsa;Hayatta kalabilmek için sadece karnını doyurmak amacıyla ihtiyacı kadar hayvan avladı,zevk için avlanmadı, bunun dışında geyiği vurduğu zaman ve etini muhafaza edemeyip kullanamadığı için vicdanı ile uzun bir süre savaştı.
    Kitabı niyamalardan Santosha açısından değerlendirecek olursak; Chriss Alaska'nın zorlu şatrlarına rağmen hayıflanmadı, başına gelebilecekleri biliyordu ve herşeyi göze almıştı. Halinden memnundu, zaten vedasında da “ MUTLU BIR YAŞAM YAŞADIM VE BU YÜZDEN TANRIYA MÜTEŞEKKIRIM.HOŞÇAKALIN.TANRI HEPINIZI KUTSASIN” yazar.

    Kitabı, yama ve niyamalar dışında genel anlamda yoga ile ilişkilendirecek olursak; yoga bir yerde kimliklerden arınarak bireyin “öz”ü ile temasa geçmesi ve özgürleşmesi demektir. Christopher McCandless’in buna güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum. Toplumun ve ailesinin ona dayattığı kimlikleri reddederek, iyi bir ünirversiteden mezun, toplum tarafından saygı duyulan bir konuma gelebilirken bunu tercih etmeyip kendi gerçeğinin peşinden gitmiş bir karakter.

    Christopher McCandless’in yabana doğru yapmış olduğu yolculuğunu, yoga pratiği sırasında, kişinin kendisine doğru yaptığı yolculuğa çok benzettim.Yoga pratiği sırasında mat, kişinin dünyasıdır ve matın üzerinde sadece yoga yapan kişi vardır, kimliği (anne, baba,eş vb.) ile matın üzerinde değil , tüm çıplaklığı ile matın üzerindedir. Christopher McCandless da tüm çıplaklığıyla ailesinin, toplumun kendisinden beklentileri, kendisine yükledikleri sorumlulukları bir kenara iterek “Yabana Doğru” aslında kendi içine doğru bir yolculuğa çıkmıştır.Her ne kadar kitabın sonu kötü bitmiş olsa da en azından Christopher McCandless’in mutlu bir yaşam sürdüğünden eminiz. Umarım biz de yoga yardımı ile kimliklerimizden arınıp kendimizle bağlantıya geçerek sonu ne olursa olsun mutluluğumuzun peşinde gidebilecek cesareti buluruz.
    Hazırlayan: Ekin Arıkan Özkan