Çocuk yogasının faydaları, çocuk gelişimi ve okul öncesi eğitimi alan yazınında diğer konulara
kıyasla çok araştırılmamış olmasına rağmen çocukların gelişiminde önemli bir yere sahiptir.
Öncelikle, beden farkındalığının arttırılmasında önemli bir rol oynar.
Yoga ile çocukların
bedenleriyle yapabildiklerine odaklanmaları sağlanarak, beden farkındalıklarının arttırılması
sağlanabilir. Beden farkındalığı ile ilişkili olarak, alan farkındalığının geliştirilmesinde de
önemli bir rol oynar. Çocuklar, yoga matı üzerinde hareketleri sürdürebilme, kendi alanının
farkında olabilme ve başkalarının alanına saygı gösterebilme gibi becerileri kazanırken
bedenlerinin belirli bir alanda kapladığı yeri de öğrenmiş olurlar. Ayrıca, pek çok uzmanlaşmış
spor dalının temelini oluşturan denge, esneklik gibi temel hareket becerilerinin kazanılmasında
da önemli bir yer tutar.
Modern yaşam gereği içinde bulunduğumuz koşturmacaya çocuklarımızda dahil olmuş
durumdalar ve bütün zamanlarını yetişkinlerin planları çerçevesinde geçirmekteler.Yoga
sayesinde çocuklar, kendilerini dinleme ve stres atma fırsatı bulurken içinde bulundukları
ana da odaklanırlar. Aynı şekilde, teknolojik çağın getirdiği hareketsiz yaşam biçimi vücut
yapımızı olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Çocuklarda sıklıkla görülen ve oturuş
bozukluklarının en başında gelen “w oturuşu” açık bir örnek olarak karşımıza çıkıyor.
Çocuğun üst bedeninin yeteri kadar güçlü olmamasından kaynaklı bedenin dışa doğru bükülmesi olarak
tanımlanan oturuş şeklinin düzeltilmesinde, sırt ve karın kaslarının güçlendirilmesine önem
verilmelidir. Çocuk yogası da bu amaca ulaşmada etkili bir yol olabilmekte ve pek çok duruşla
çocukların sırt ve karın kasları güçlendirilebilmektedir.
Yukarıda belirtilen gelişimsel faydalarının yanı sıra, “aktif öğrenme yaklaşımı” ile
yakından ilgili olan çocuk yogasında öğrenme bedenleştirilerek daha etkili olabilmekte.
Çocuğun bedeni ile yapabildiği üçgen sayısı, çalışma kağıdında sorulan üçgenlerin sayısından
daha etkili bir öğrenme fırsatı sunacaktır; çünkü çocuk bilgiyi bedenleştirecek ve bu sayede
öğrenme içselleşecektir. Aynı şeklide, hikaye etkinliğinde çocuğun hikayeyi dinlerken aynı
zamanda karakterlere bürünebilmesi hikayeyi daha kalıcı, anlamlı ve katılımlı yaparken,
çocuğun dikkat ve odaklanmasına, yaratıcı düşünmesine, aidiyet hissinin gelişmesine de
yardımcı olacaktır.
Tüm bu sebeplerden dolayı, yoganın ayrı bir ders olmasından çok, bütün
öğrenme alanlarına entegre edilmiş bir yaklaşımın parçası olması gerekmektedir. Kapsamlı bir
planlama ile matematik, fen ve dil öğretiminde rahatlıkla kullanılabileceği gibi sosyal ve
duygusal becerilerin de desteklenmesinde çocuk yogası bir araç olarak kullanılmalıdır.