Günümüz çocukları genellikle hareketli, gergin ve hatta henüz 5 yaşındaki
oğlumdan gözlemleyebildiğim kadarıyla stresliler. Gözlem yetenekleri çok
gelişmiş olduğu için bu duruma çok şaşırmadığımı itiraf etmeliyim.
Biz yetişkinler neysek bu şahane gözlemcilerde, bizi rol model aldıklarından aynımız oluyor
elbette. Yaşamın hızlı akışında şehirli insanlar olarak trafiğin, kalabalığın ve hatta
kaosun ortasına nefes almaya çalışıyor, kendi doğamızdan gittikçe uzaklaşıyoruz.
Kendimizden, iç dünyamızdan uzaklaşmak, doğadan kopmak bize iyi gelmediği
gibi çocuklarımıza da iyi gelmiyor.
Peki, yoga yapan çocuk, genç, yaşlı her yaştan bireyde ne gibi farklılıklar oluyor?
Kişi kendine ve doğasına yeniden dönüyor. Zaten bildiği bir şeyle karşılaştığı için
rahatlayıp gevşemeye, hatta yaşamın mucizesi olan unuttuğu nefesini fark
etmeye başlıyor. Yani yoga iyi geliyor
Okul öncesi yılları içine alan ilk çocukluk ya da oyun döneminde çocuk; aktif
olarak çevresine yöneldiği, dünyayı keşfetmeye çalıştığı, yaşamın en temel
becerilerinin kazanıldığı çok kıymetli bir dönem yaşıyor. Bu dönemde yoga yapan
çocuk içeriği çeşitlilik gösteren derslerde, bedeni keşfediyor. Dengeyi ve doğru
nefes almayı öğreniyor. Bana göre en kıymetlisi kendi doğasını yeniden
hatırlamak gibi bir fırsat yakalıyor.
Çocuk yogası zihinde de olumlu etkiler yaratıyor. Kendine güvenli ve cesaretli
olmayı, çevresiyle olumlu iletişim becerileri kazanmayı, birlik bilincini öğreniyor.
Paylaşımın keyfine varıyor. Yaratıcı bir hayal gücü ve olumlu görüş yeteneği
kazanıyor.